

Fakir babası mübarek zat…
Irak’ta yetişen evliyânın büyüklerinden Mâcid-ül Kürdî hazretlerinin oğlu anlatıyor: Babamla aynı evde kaldığımız zamanlarda kapımıza kim gelse, karnını doyurur ve giderdi sevinerek. Bir gün, yine birçok fakir gelip çok aç olduklarını söylediler babama. Babam bana; “Gir şu küçük odaya. Orada olan yemek sofrasını alıp buraya getir!’ dedi. Çok şaşırdım?!. Zîra…


“Affın, intikam almaktan efdal olduğunu unutma!”
Başkalarının kendisi hakkında ettikleri hatâ ve kusurları affetmelidir. Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları…


İyiliğin de kötülüğün de bir anahtarı vardır!..
“Allah’ın, hayrın anahtarını verdiği kimselere müjdeler olsun, şerrin anahtarını verdiği kimselere de yazıklar olsun!..” Bir okuyucumuz mailinde şöyle yazmış: “Bir arkadaşım var. Sohbetlerinde benim mantığıma ters düşen şeyler söylüyor. Mesela ‘Kibir her iyiliğe engeldir, her kötülüğün anahtarıdır’ diyor. Bana göre ‘anahtar’ hep iyiliğin sembolüdür. Haberleri izliyorduk, ‘Hırsızlar kaçmayı başarmış’ dedi.…


Dünyalık peşindeki din adamları!
Dünyayı seven din adamları, hakikatte dünya adamlarıdır. Kötü âlimler bunlardır. İnsanların en alçağı bunlardır! Sual: Mal, mülk, makam ve dünyalık peşinde koşan din adamları hakkında dinimiz ne bildirmektedir? Cevap: Konu ile alakalı olarak büyük İslâm âlimi imâm-ı Ahmed Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında buyuruyor ki: “Dünyalık peşinde olan din adamlarının sözlerini…


Yaratmak, Allah’a mahsustur!
Allahü teâlâdan başkasına, yarattı demek, çok tehlikelidir. Her şeyi yaratan, yalnız Allahü teâlâdır. Sual: Yetmişiki bidat fırkasından olan Mutezile, “kul, kendi işini kendi yaratır!” diyor. Böyle söylemek, imanı tehlikeye sokmaz mı? Cevap: Müslümanların yetmişiki sapık fırkasından Mutezile, insan kendi işinin halıkıdır, yaratanıdır dedi. Bunlar, bu yanlış inanışı, âyet-i kerime ve…


Duâlarımızın kabul olması için…
Irak’ta yetişen evliyânın büyüklerinden Mâcid-ül Kürdî hazretleri 1166’da Irak’ta vefât etti. Bu zâtın pek çok kerâmetleri vardı. Biri şöyle: Bir dostu vardı. O kimse gelip; “Efendim, tek başıma nâfile hacca gitmek istiyorum” dedi. Ve duâ istedi bu büyük velîden. Ancak hiç azık almamıştı yanına. Zîra azık alacak parası yoktu. Mâcid-ül…


Haset eden, dâima gamlı ve kederlidir!
Mûsâ aleyhisselâm, Arş-ı a’lâ altında bulunan bir kimse gördü ve bu nimete nasıl kavuştuğunu merak etti! Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890…
Günün Menkıbesi “Müslüman, namazını kılan insan demektir” Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri devrinde zâlim bir vâli vardı. Bu zâlim, bu zâtın talebesinden Şeyh Rekin’e birini gönderip; “Bu diyârda yalnız sende zahire varmış. Gönderdiğim kişiyle bana bolca gönder” dedi. Ardından da; “Güzellikle gönder… Zorla almaya beni mecbur etme!” diye de tehdit etti! Şeyh Rekin ne yapsın?…
Günün Menkıbesi “Müslüman, namazını kılan insan demektir” Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri devrinde zâlim bir vâli vardı. Bu zâlim, bu zâtın talebesinden Şeyh Rekin’e birini gönderip; “Bu diyârda yalnız sende zahire varmış. Gönderdiğim kişiyle bana bolca gönder” dedi. Ardından da; “Güzellikle gönder… Zorla almaya beni mecbur etme!” diye de tehdit etti! Şeyh Rekin ne yapsın?…







